Doç. Doktor BAKİ ERDEM

Endometriozis Tedavisi

Çikolata kisti, endometriozis hastalığı sonucunda oluşan bir kist türüdür. Genel olarak endometriozis hastalığı olan birçok kadında çikolata kistine de rastlanır.

Çikolata Kisti (Endometrioma) Nedir?

Yumurtalıklar kadınlar için yumurta üretimi dışında pek çok hormon (andorjen, estrojen, progesteron vb.) salgılayarak çok önemli rol oynarlar. Endometriozisin yumurtalıklarda bulunması da yumurtalığı olumsuz yönde etkilemektedir.

Rahim içi zarının, bir başka deyişle endometrium tabakasının rahim dışında (örneğin; karın boşluğunda, yumurtalıklarda veya vücudun herhangi bir yerinde) oluşmasına endometriozis deniyor.

Normalde sadece rahim içinde bulunan, adetten sonra kalınlaşarak bebeğin yerleşmesini sağlayan ve her adet dönemin atılarak yenilenen bu endometrium dokusunun yumurtalıklarda bulunması aynı şekilde adet benzeri kanamalara yol açarak yumurtalık içinde koyu eski kahve renkli kan birikmesi sonucu çikolata kistine (Endometrioma) yol açmaktadır.

Bu kistlerin içerisinde biriken sıvının eski adet kanı gibi koyu kıvamda ve rengi çikolata rengine benzemesi nedeniyle böyle adlandırılıyor. Normal adet dönemlerinde görülen fonksiyonel kistlerin aksine bu kistler gerileyip kaybolmazlar.

Endometriozis Hastalığı Olan Her Kadının Çikolata Kisti Var Mıdır?

Çikolata kistleri yaklaşık hastaların dörtte birinde (%28) her iki yumurtalığında birden bulunur. En sık 25-34 yaş grubu arasında görülen endometriozis hastalığı kadınların yaklaşık yüzde 10’unu etkileyen, yani aslında oldukça yaygın bir sağlık sorunudur.

Endometriozisi olan hastaların % 17-50 oranında çikolata kisti bulunmaktadır. Çikolata kistleri üreme çağındaki kadınların % 15 inde; infertilite sorunu olan kadınların % 30 unda bulunmaktadır.

Çikolata Kisti (Endometrioma) Kimlerde Görülür?

Endometriozis hastalarının %60-70’inde ağrı görülür. Bazı kadınlarda hiç semptom vermez, ameliyat ya da ultrasonografide görülür. Nedeni tam olarak bilinmeyen endometriozis kadının yaşam kalitesini bozabilen pek çok soruna yol açabiliyor.

Çikolata Kistinin (Endometrioma) Belirtileri

Çikolata kisti olan hastalarda da endometriozisin tüm belirtileri (ağrı, infertilite) görülebilir. Bazı hastalarda hiçbir şikayet olmayabilir. Normal jinekolojik muayenede saptanabilir. Bu kistler çok büyürlerse ağrı, kist cidarının (duvarının) yırtılması gibi ciddi problemlere neden olabilir ve endometrioma (çikolota) kistlerinde çok nadiren de olsa kist çeperinde kanser gelişebilir.

Çikolata Kisti (Endometrioma) Tanısı

Çikolata kisti tanısında jinekolojik muayene ve ultrasonografik inceleme yardımcı olmaktadır. Yumurtalığın diğer kistlerinden ayırt edilmesi gerekmektedir. Muayene sırasında saptanan yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısında transvajinal ultrasonografi çok önemli rol oynar.

Çikolata kistlerinin tanısı ultrasonografi ile konulabilmektedir. Ultrason ile tümoral kist olma olasılığı varsa ameliyat yapılması gerekir.

Ayrıca kanda bazı tümör belirteçlerinin ölçümü tanıda yardımcı olur. En yaygın olarak kullanılanı Ca125 ve HE 4’tür. Endometriozis ve çikolata kisti saptanan hastada ağrı şikayeti ön planda ise, günlük yaşantısını ve hayat kalitesini olumsuz etkiliyorsa laparoskopik (kapalı) ameliyat önerilebilir.

Çikolata Kisti (Endometrioma) Tedavisi

Endometriozisin kalıcı bir tedavisi bulunmuyor. Bunun nedeni ise hangi tedavi yapılırsa yapılsın bireysel farklılıklar göstermekle birlikte, endometriozisin 2 yıllık tekrarlama sıklığının yüzde 20 dolayında olması ve süre uzadıkça riskin artmasıdır.

İlaç tedavisi veya cerrahi yöntem gibi tedavilerin amacı, şiddetli ağrıyı gidermek ve varsa infertiliteyi (kısırlık) ortadan kaldırıp kadının hamile kalmasını sağlamaktır. Hangi tedavinin uygulanacağına ise hastalığın şiddeti, neden olduğu sorunlar ve hastanın diğer özelliklerine bakılarak karar verilir.

Çikolata Kist (Endometrioma) Ameliyatı

Cerrahinin Kapalı (laparoskopik) olarak yapılması hem sonuçlar hem de hasta rahatlığı yönünden karın açılarak yapılmasına oranla daha iyidir. Ameliyat sırasında çikolata kistleri yumurtalıklara zarar vermeyecek şekilde çıkarılmalı, yapışıklıklar açılmalı ve diğer endometriozis odakları yok edilmelidir.

Ameliyatta yumurtalık kapasitesine zarar verilmemesi amacı ile mümkün olduğunca atravmatik yöntemler kullanılarak yapılmalıdır.

Herhangi bir şikayeti olmayan ve muayene sırasında tesadüfen çikolata kisti saptanan hastaları bir süre takip etmek en doğru yaklaşımdır. Ca125 değerinin yüksek olması veya kist büyüklüğünün 5 cm’nin üzerinde olması durumlarında ameliyat düşünülebilir.

Ameliyat öncesinde yumurtalık kapasitesi ultrason ve AMH ölçümü ile değerlendirilmeli ve yumurtalık kapasitesi düşük ve çocuksuz kadınlarda mümkün olduğunca ameliyattan kaçınılmalıdır.

 

Endometriozis Belirtileri

Endometriozis Belirtileri Nelerdir?

Dünyada ve ülkemizde kadınlarda oldukça sık görülen ve teşhis edilmesi en geç olan hastalıklardan biri endometriozis yani çikolata kistidir. Hemen her 10 kadından birinde görüldüğü ve yaygınlaştığı biliniyor.

Endometriozis bazı hastalarda hiçbir belirti vermeden ilerleyebildiği gibi bazı hastalarda ise şiddetli şikayetlere yol açabiliyor. Hastanın rutin olarak gerçekleştirdiği bir kontrol esnasında yumurtalıklarda çikolata kisti olarak ya da bağırsağı döşeyen zarlar üzerinde veya rahmin arka tarafında bağırsaklarla arada nodüler lezyon olarak görülebiliyor.

Endometriyal implantlar (hastalıklı doku) en sık olarak nerede bulunur?

Endometriozis çoğunlukla yumurtalıklarda bulunur, ancak aşağıdaki gibi diğer odaklar üzerinde de bulunabilir:

  • Fallopian tüpleri
  • Rahmi destekleyen bağlar
  • Bağırsaklar
  • Mesane
  • Vajina
  • Vajina ve rektum (bağırsak) arasındaki iç alan
  • Rahmin dış çevresi
  • Kasık boşluğun çevreleyen sınırlar
  • Karın ameliyatından kalma skarlar

Yaygın olarak her 10 kadından birinde görülebilen çikolata kisti, bu hastalığa yakalanmış kişilerin hayatını oldukça zorlaştırabilen bir hastalık. Ayrıca hastalığın yol açtığı şikayetler diğer jinekolojik rahatsızlıklarla benzer özellik gösterdiğinden hastalara doğru teşhisin konması ve tedavi uygulanma süreci uzun zaman alabiliyor.

Endometriozis kişide beklenmeyen belirtilerle kendini gösterebiliyor bunlardan bazıları: aşırı yorgunluk ve yapılan işe dikkatini toplayamama gibi çok da ilgili olmayacağı düşünülen şikayetler olabiliyor.

Yaygın bulgulardan bazıları aşağıdaki gibidir:

Kronik Yorgunluk

Endometriozis rahatsızlığına sahip kadınlarda görülen ve en az bilinen belirtilerinden biri olan kronik yorgunluk sendromu hastada sürekli yorgunluk hissi ve odaklanma problemlerine yol açabiliyor. Uzun süren bahar yorgunluğu dikkate alınıp endometriozis olma ihtimalini de değerlendirmek gerekiyor.

Bel, sırt, karın, kasık ağrısı

Kadınlarda en sık görülen şikayetler arasında bel ve sırt ağrıları yer alıyor. Bu ağrıların tedavisinin çoğu zaman kadın doğum uzmanlarında olduğu akla gelmiyor. Halbuki uzun süren bel, sırt, karın ve kasık ağrılarının temelinde çikolata kisti olabiliyor. Hastalar bu hastalığı farkedip tedavi için doktora başvurduklarında sosyal aktivitelerden uzak, sıklıkla halsiz ve yorgun olduklarını belirtiyorlar.

Tuvalete çıkmak istememe

Bağırsaklar üzerinde yayılmış halde olan çikolata kisti bağırsağı daraltıyorsa; tuvalete çıkmada şiddetli ağrı oluşabiliyor. Bunun haricinde pelvis (leğen kemiği) içindeki organlarda da sorunlara yol açabiliyor.

Dışkılama ve idrar yapmak istememe en belirgin şikayetleri arasında yer alıyor. Özellikle idrar yapma sırasında ciddi ağrılar ve yanmalar görülebiliyor bunun sebebi bu organlar birbirine çok yakın oldukları için herhangi birinin hareketi diğer taraftaki lezyonu etkileyip yanmalara ve ağrılara sebebiyet verebiliyor.

Kısırlık

Kısırlık yani infertilite ile endometriozis arasındaki ilişki sıklıkla tartışılan bir konudur. Endometriozis odakları özellikle tüplerde, yumurtalıklarda tıkanıklıklar ve yapışıklıklara neden olabiliyor bu da kısırlığa yol açıyor. Bu hastalık bazı çiftlerin çocuk yapma istekleri üzerine doktora gitmeleri ile de ortaya çıkabiliyor.

Ağrılı cinsel ilişki

Cinsel ilişki sırasında ağrı yaşayan birçok kadın bu sorununun altında yatan jinekolojik bir hastalığın olabileceğini aklına getirmiyor. Bu durum eşler arasında çeşitli sorunlara yol açabiliyor; ilişkiden soğuma, ayrılığa varan ciddi sorunlara neden olabiliyor. Bu yüzden böyle sorunlarda çikolata kistini çikolata kistini düşünmek gerekli olabiliyor.

Şiddetli adet sancısı

Şiddetli adet sancıları sıklıkla hemen her kadında görülebilen ve ağrının şiddetine göre çikolata kisti belirtileri arasında gösterilebilecek en belirgin rahatsızlıktır. Kadınlar bu ağrıların normal olduğunu ve hemen her kadında yaşandığı düşüncesiyle hareket etseler de bu durum jinekologlar tarafından en belirgin özellik olarak gösteriliyor.

Karında gaz ve şişkinlik

Bu hastalığın bir diğer belirtisi ise karında ağrı ve şişkinlik oluyor. Hasta adet döneminde başta olmak üzere karnındaki rahatsız edici şişkinlikten yakınıyor. Bu şişkinliğin altında başka nedenler olabileceği gibi endometriozis tehlikesi de akla getirilmeli.

Depresyon

Bu hastalığın sıklıkla karşılaşılan sebepleri arasında depresyon yer alıyor. Aslında hastalığın yaratmış olduğu rahatsızlıkların bir sonucu olabilecek kronik depresyon belirtisi kişinin günlük işlerinde aksamalara, cinsel sorunlara ve isteksizliklere, kronik yorgunluğa ve dolayısıyla hayattan zevk alamama durumuna kadar gidebiliyor.

Yukarıdaki bulgulara sahip kişilerin; bulgularının sebebi başka durumlardan da kaynaklanabileceği için, doktorlarına danışmaları gerekmektedir.

Endometriozis kısırlıkla nasıl bağlantılıdır?

Endometriozis kısırlığın en temel üç sebebinden biri sayılmaktadır. Hafif veya orta derece vakalarda dahi kısırlık olabilir. Bu tür vakalarda yapışıklıkları, kistleri ve hastalıklı dokuları ortadan kaldırmak için yapılan ameliyat doğurganlığı geri getirebilir. Ancak bazı vakalarda (düşük bir oran) kadınlar doğurganlığını geri kazanamayabilir. Endometriozisin doğurganlığı nasıl etkilediği kesin olarak anlaşılamamıştır.

Endometriozisin yumurtanın, yumurtalıktan salınımını etkilediği ve fallopian tüplere ulaşımını engellediği düşünülmektedir. Öne sürülen başka mekanizmalardan bir tanesi de döllenen yumurtanın rahim içine tutunmasını engelleyen rahim duvarındaki değişikliklerdir.

Teşhis Nasıl Konur?

Endometriozis’in tanısı için doktorunuz vücudunuzda anormallikler olup olmadığını kontrol eder, bulgularınızı sorar ve jinekolojik muayene ile başlar. Ancak daha ileri seviye testler yapılmadan, anormalliklerin teşhisinde doğru sonuç alınması zordur.

Bu testlerin bazıları aşağıdaki gibidir:

Jinekolojik muayene

Hastanın vajina, rahim, mesane ve rektumunu kontrol etmek için yapılır. Doktor, bu organların şekil ve büyüklüğünde değişme olup olmadığını veya herhangi bir kitlenin var olup olmadığını hissederek kontrol eder. Vajina ve rahim ağzının üst kısımlarını kontrol etmek için ise doktor vajina içine “spekulum” adı verilen bir alet yerleştirir.

Transvajinal Ultrason

Bu testte doktor vajina içine yüksek frekanslı ses dalgaları gönderen bir cihaz yerleştirir. Ses dalgalarının yankılanma biçimi bir görüntü yaratır.

Laparoskopi

Bu cerrahi prosedür, pelvisin (kasık) içindeki organları ve karın bölgesindeki diğer organları görüntülemek amacı ile laparoskop adı verilen bir görüş cihazı kullanılarak uygulanır. Bu operasyon göbekten yaklaşık 1 cm kadar küçük boyutta kesiler ile yapılır.

CA125 Testi

Bu test, kanda CA125 olarak bilinen, bazı jinekolojik kanserlerdeki tümörlerin işareti olan ama aynı zamanda endometriozise sahip olan kadınların da kanında mevcut olan bir proteinin seviyesini kontrol eder. Ancak CA125 seviyeleri hamilelik, menstruasyon (adet dönemi) ve başka jinekolojik hastalık veya kanserler sebebiyle de yüksek olabilmektedir.

Endometriozis Tedavisi

Endometriozisin tedavisi genel olarak ilaçlarla ve ameliyatla yapılır. Sizin ve doktorunuzun seçeceği tedavi yöntemi bulgularınızın şiddetine ve hamile kalmak isteyip istememenize bağlı olarak değişebilir. Genelde doktorlar ilk olarak konservatif (koruyucu) tedavi yöntemlerini önerirler ve ameliyatı son çare olarak değerlendirirler.

Doktorunuz, ağrınızı gidermeye yardımcı olmak için ağrı kesici özelliğe sahip bazı ilaçlar önerebilir. Eğer verilen ilaçlarda maksimum doz ağrınızı azaltmaya yetmiyorsa bulgularınızı kontrol altına almak için başka bir yöntem denemeniz gerekebilir.

İlaç (Hormon) Tedavisi

Hormon takviyeleri bazen endometriozisden kaynaklanan ağrının giderilmesinde etkili olabilir. Hormonların adet döngü süresince iniş-çıkışları rahim dışında yer alan rahim içi doku odaklarının kalınlaşmasına, sonra da çözünüp kanamasına yol açar. Hormon tedavisi endometriyal dokunun büyümesini yavaşlatabilir ve yeni odaklar oluşmasını engelleyebilir.

Hormon terapisi endometriozis için kalıcı bir çözüm değildir. Tedaviyi durdurduktan sonra bulguların yeniden oluşması olasıdır. Endometriozisi tedavi etmek için kullanılan hormon terapileri aşağıdaki gibidir:

Hormonal Doğum Kontrol Hapları

Doğum kontrol hapları, bantlar ve vajinal halkalar endometriyal dokunun her ay birikmesine sebep olan hormonların kontrol altına alınmasını sağlar. Bu yöntemler endometriozis kaynaklı hafif ve orta dereceli ağrıların giderilmesine yardımcı olur.

Progestreon Tedavisi

Bir rahim içi cihazı, doğum kontrol hapı veya doğum kontrol enjeksiyonu gibi bir progestreon tedavisi ile adet dönemi kanamaları ve endometriyal odakların büyümesi durdurulabilir, böylece endometriozisden kaynaklanan ağrı ve bulgular azaltılabilir.

Endometriozis Ameliyatı

Eğer endometriozis hastalığına sahipseniz ve hamile kalmaya çalışıyorsanız, endometriozisi ortan kaldıran başarılı ameliyatlarla rahim ve yumurtalıklarınızı koruyayarak hamile kalma şansınızı artırabilirsiniz.

Konservatif Ameliyat

Eğer endometriozis yüzünden şiddetli ağrıdan şikayetçiyseniz ameliyat yine faydalı olabilir. Ancak ameliyat sonrası ağrı kendini tekrarlayabilir.

Doktorunuz bu tedaviye laparoskopik olarak veya daha geniş vakalar için açık cerrahi ile başlayabilir. Laparoskopik cerrahi ameliyatında cerrah, karın boşluğuna ince bir kesi açar ve göbek deliğinin içinden geçecek olan laparoskop isimli bir görme cihazı yerleştirir, böylece başka bir küçük kesiden endometriyal dokuları çıkararak ortadan kaldırır.

Histerektomi

Ciddi endometriozis vakalarında en son seçenek olarak bilinen total histerektomi ameliyatı, rahim ve rahim ağzı ile yumurtalıkları ortadan kaldırmak amaçlı yapılan en iyi seçenektir.

Fakat yalnızca rahmin alındığı histerektomi ameliyatı etkili olmayabilir çünkü östrojen üreterek kalmaya devam eden yumurtalıklar endometriozis dokusunu tetikleyebilir ve ağrının geri gelmesine sebep olabilir.

Histerektomi, özellikle doğurgan yaşlarda olan kadınlar için son çare olarak görülür. Bunun sebebi ise histerektomi sonrası hamilelik oluşumunun mümkün olmamasıdır.

Endometriozisin tedavi edilmesinde güvendiğiniz bir doktor ile hareket etmek çok önemlidir. Tedaviye başlamadan önce bütün seçeneklerinizi öğrenmek ve en iyi yöntemi seçtiğinizden emin olmak için ikinci bir görüş almak da isteyebilirsiniz.

 

Endometriozis ve Hamilelik

Endometriozis Kısırlığa Yol Açar Mı?

Endometriozis 25 ila 45 yaş arası kadınlar arasında sıklıkla görülen ve her 10 kadından 1’inin karşılaştığı sağlık problemlerinden biridir. Günümüzde sıkça karşılaşılan kadın hastalıklarının başında yer alan endometriozis, adet dönemi ve cinsel ilişki sırasında şiddetli ağrıya sebep olarak kişinin yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilmektedir.

Endometriozis hastalığı, cinsel ilişki ve adet döneminde şiddetli sancıya sebep olabileceği gibi aynı zamanda üreme sağlığına da zarar vererek kısırlığa yani infertiliteye neden olabiliyor. Endometriozis hastalığına sahip kadınların arasında % 30 ila 50’si kısırlık sorunu ile karşı karşıya kalabiliyor.

Endometsiozis, bazı kadınlarda şiddetli ağrı ve irritabl bağırsak sendromu ile kendini belli ederken, bazı kadınlarda ise herhangi bir belirt vermez. Herhangi bir endometriozis belirtisine rastlanmayan hastalarda, bu hastalığın teşhis edilmesi 6 ila 10 sene arasında değişebilir. Bu sebeple, normal olarak değerlendirilen adet sancısı çeken kadınların mutlaka bir kadın doğum uzmanına görünmesi önemlidir.

Endometriozis Hastası Gebe Kalabilir Mi?

Hamileliğin olması için tüp doğrultusunda ilerleyen yumurtalıkların bir sperm tarafından döllenerek, rahim duvarına yerleşmesi gerekmektedir. Fakat endometriozis hastalığında, rahmin dışına yayılmış hastalıklı dokular tüplere ve yumurtalığa zarar vererek infertiliteye yani kısırlığa sebep olabiliyor. Endometriozis hastalığı spermlere ve yumurtalığa büyük ölçüde zarar vererek hamileliği engelleyebiliyor. Bu sebeple çocuk sahibi olmak isteyen anne adaylarının hamile kalma kararlarını ertelememesi öneriliyor.

Tüp Bebek Yöntemi (IVF)

Tüp bebek tedavisi ve aşılama gibi üreme yöntemleri veya konservatif ameliyat gibi yöntemlerle anne adaylarının hamile kalınmasına yardımcı olunabiliyor ve doğurganlık oranı % 15’lere kadar yükselebiliyor. Eğer endometriozis hastalığı tedavi edilmezse doğurganlık oranı % 2 ila 3 arasında değişebiliyor.

Tüp bebek tedavisi özellikle genç yaşlarda %50 ila 60 oranında anne adaylarının hamile kalma şansını artıyor. Endometriozis hastalığı nedeniyle uygulanacak olan tedavi anne adayının yaşı, sahip olduğu hastalıkları ve doğurganlık faktörleri belirliyor. Hekimin de uygun gördüğü tedavi yöntemlerinden ilaç, aşılama, ameliyat ve tüp bebek tedavisi gibi yöntemlerle endometriozis hastalığı tedavi edilebiliyor.